Page 68 - DERGİ EYLÜL 2022
P. 68

SAKARYA


       İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;             Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu

       Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.              yük?
       Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;               Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
       Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
       Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;        Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
       Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.          Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
       Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
       Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!                 İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
       Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,               Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
       Kurşundan bir yük binmiş, köpükten                      Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

     gövdesine;                                                Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
       Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.                Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
       Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz                    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
     perçin?                                                   Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
       Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,            Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
       Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.                Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;






        68
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73